TCMB Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı
İstanbul, 18 Aralık (Hibya) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti yayımlandı.
İstanbul, 18 Aralık (Hibya) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti yayımlandı.
TCMB, Para Politikası Kurulu’nun 11 Aralık’ta gerçekleştirilen toplantısına ilişkin özet yayımladı.
Küresel ticaret politikalarına ilişkin belirsizliğin azalmakla birlikte tarihsel ortalamasının üzerinde kalmaya devam ettiği belirtilen özette, süregelen belirsizliğe rağmen, küresel büyüme tahminlerinde görülen sınırlı iyileşme eğiliminin mevcut PPK döneminde de sürdüğü bildirildi.
Diğer taraftan, artan korumacılık, öne çekilen talebin geçici etkilerinin ortadan kalkması ve belirsizliğin daha uzun bir zaman dilimine yayılma olasılığının, küresel büyüme görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğu ifade edilen özette şunlar kaydedildi:
“Bu çerçevede, zayıf ve kırılgan görünümün devam edeceği; Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2025 yılında yüzde 2,0; 2026 yılında ise yüzde 2,3 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Küresel talep görünümündeki zayıf seyir ve arz yönlü gelişmeler ham petrol fiyatlarını baskılamaya devam ederken, enerji emtia fiyatları düşük seyrini korumaktadır. Diğer taraftan, tarım emtia, endüstriyel ve değerli metal fiyatları kaynaklı olarak enerji dışı emtia fiyatları artış eğilimini sürdürmüştür.”
Enflasyon üzerindeki riskler küresel ölçekte geçerliliğini korurken, merkez bankalarının söz konusu riskleri gözeterek faiz indirimlerini sürdürdüğü bildirilen özette şunlar aktarıldı:
“Son dönemde, risk iştahındaki dalgalanmalara bağlı olarak, gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları gözlenirken, küresel belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler, portföy hareketleri üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.
Türk lirası (TL) mevduat faiz oranları, 24 Ekim ile biten haftaya kıyasla 119 baz puan azalarak 5 Aralık ile biten haftada yüzde 46,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 76 baz puan artarak yüzde 47,9; ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 262 baz puan artarak yüzde 64,6; konut kredisi faizleri 25 baz puan azalarak yüzde 37,8; taşıt kredisi faizleri ise 125 baz puan azalarak yüzde 34,1 seviyesinde oluşmuştur.
Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 24 Ekim–5 Aralık döneminde sınırlı ölçüde azalarak yüzde 3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu düşüşte kredi kartı büyümesindeki yavaşlama etkili olmuştur. TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 2,6 seviyesinde yatay seyretmiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 0,4 ile bir önceki PPK dönemi seviyesinin altında gerçekleşmiştir.
Zorunlu karşılık (ZK) düzenlemesinde sadeleşme adımlarının atılmasına karar verilmiştir. Bankaların ve finansman şirketlerinin yurt dışından doğrudan temin ettiği 1 yıldan uzun vadeli YP yükümlülüklerdeki artış tutarına yüzde sıfır oranında ZK uygulanmasına ilişkin geçici uygulama yıl sonu itibarıyla sonlandırılmıştır. Ayrıca, 16 Ocak 2026 tarihinde yeni oranlar üzerinden tesisi yapılmak üzere YP zorunlu karşılık oranlarında değişikliğe gidilmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri, 24 Ekim’den bu yana 0,9 milyar ABD doları artarak 5 Aralık itibarıyla 186,4 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 22 Ekim’den bu yana yaklaşık 41 baz puan azalarak 10 Aralık itibarıyla 226 baz puan seviyesine düşmüştür. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 10 Aralık itibarıyla yüzde 8,4 seviyesine, 12 ay vadeli kur oynaklığı yüzde 18,7 seviyesine gerilemiştir. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 1,6 milyar ABD doları, hisse senedi piyasasına ise 0,2 milyar ABD doları olmak üzere toplamda 1,8 milyar ABD doları net portföy girişi gerçekleşmiştir.
Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYH), 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık ve çeyreklik bazda sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 1,1 oranlarında artmıştır. Dönemlik büyüme öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Don ve kuraklık olayları nedeniyle bitkisel üretimdeki gerilemenin etkisiyle tarım katma değeri bu dönemde yıllık bazda yüzde 12,7 oranında gerilemiş ve büyümeyi sınırlamıştır. Tarım sektörü hariç tutulduğunda büyümenin daha yüksek gerçekleştiği gözlenmiştir. Harcama yöntemiyle incelendiğinde, bu dönemde özel tüketim ve toplam yatırımların yıllık büyümeye pozitif katkı verdikleri görülmüştür.
Çeyreklik bazda ise yılın ilk iki çeyreğinde gerileyen özel tüketim üçüncü çeyrekte artış kaydederken, toplam yatırımlar yılın ikinci çeyreğinin ardından bu dönemde de büyümeyi desteklemiştir. Üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda mal ve hizmet ithalatında düşüş, ihracatında ise artış gerçekleşmiştir. Böylelikle net ihracatın çeyreklik büyümeye katkısı pozitif yönde olmuştur. İkinci çeyrekte hızlanan iktisadi faaliyet, üçüncü çeyrekte bir miktar yavaşlayarak çeyreklik potansiyeline yakın bir büyüme sergilemiştir.
Hizmet üretim endeksi eylül ayında sınırlı bir miktar gerilemiştir. Çeyreklik bazda ise yılın ikinci çeyreğindeki yatay seyrin üçüncü çeyrekte de devam ettiği görülmektedir. Ekim ayında perakende satış hacim endeksinde aylık bazda yüzde 0,2, çeyreklik bazda ise yüzde 2,2 oranında artış gerçekleşmiştir. Altın hariç perakende satışlar aylık bazda yüzde 0,1 oranında gerilemiş, çeyreklik artış hız keserek yüzde 0,7 oranında olmuştur. Aynı dönemde ticaret satış hacim endeksi, aylık bazda yüzde 3,6 oranında azalmış, çeyreklik bazda da önceki çeyreğe benzer şekilde gerilemeyi sürdürmüştür. Kartla yapılan harcamalar ekim-kasım döneminde çeyreklik bazda artmıştır.
Diğer yandan, kart kullanım oranında son yıllarda görülen artışın etkisi dışlandığında tüketim harcamalarının daha ılımlı gerçekleştiği değerlendirilmektedir. Beyaz eşya satışları ekim ayında yükselirken otomobil satışları ekim-kasım döneminde ılımlı artış göstermiştir.
Ekim ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,8 oranında azalmış, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 2,2 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda sanayi üretimi, ekim ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte yüzde 2 oranında düşmüştür. Ana eğilimi izlemek amacıyla tipik oynaklık sergileyen diğer ulaşım ve benzeri sektörler dışlandığında, sanayi üretiminin çeyreklik bazda daha sınırlı olarak gerilediği görülmektedir. İmalat sanayine yönelik anket göstergeleri, dördüncü çeyrek için sektör faaliyetinde artışa işaret etmektedir.
Cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı eylül ayında yüzde 169,5 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 147,1 olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının yüksek seviyelerini koruduğu değerlendirilmiştir.
Enflasyon gelişmeleri ve beklentiler
Tüketici fiyatları kasım ayında yüzde 0,87 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 1,80 puan düşüşle yüzde 31,07 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık tüketici enflasyonundaki gerilemeyi gıda fiyatları sürüklerken, gıda dışında kalan tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon görece yatay seyretmiştir. B endeksinin yıllık değişim oranı 0,35 puan düşerek yüzde 32,17’ye; C endeksinin yıllık değişim oranı da 0,40 puan azalışla yüzde 31,65’a gerilemiştir. Yıllık enflasyona katkılar gıda ve alkolsüz içecekler, temel mallar ve hizmet gruplarında sırasıyla 1,61, 0,20 ve 0,17 puan azalırken, alkol-tütün-altın ve enerji gruplarında sırasıyla 0,10 ve 0,08 puan artmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, tüketici fiyatlarının aylık artışı bir önceki aya kıyasla zayıflamıştır.
Kasım ayında tüketici enflasyonu gıda fiyatlarındaki gelişmelerle beklenenden düşük gerçekleşmiştir. Son aylarda olumsuz seyreden gıda fiyatlarında kasım ayındaki düşüşte sebze ürünleri öncülüğünde işlenmemiş gıda alt grubu etkili olurken, işlenmiş gıdada aylık fiyat artışı yavaşlamıştır. Bu dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüzde 3,33’lük azalışta sebze (yüzde -9,52), yumurta (yüzde -8,38) ve beyaz et (yüzde -8,24) fiyatlarındaki gerilemelerin etkisi hissedilmiştir. İşlenmiş gıda grubu fiyatları ise bir önceki aya kıyasla yüzde 1,50 oranında artmış; et ürünleri (yüzde 5,17) ile katı-sıvı yağlar (yüzde 4,22) fiyat artışları ile öne çıkmıştır.
Hizmet fiyatları kasım ayında yüzde 1,46 oranında artarken mevsimsel etkilerden arındırıldığında hizmet enflasyonundaki yatay seyir korunmuştur. Temel mal grubu aylık fiyat artışı kasım ayında görece ılımlı seyretmiştir. Öte yandan, enerji aylık enflasyonu temelde ham petrol fiyat gelişmelerinden ayrışan motorin ürün fiyatlarının sürüklediği akaryakıt kalemine bağlı yükselmiştir.
Enflasyonun ana eğilimi eylül ayındaki artıştan sonra ekim ve kasım aylarında bir miktar gerilemiştir. Ana eğilime ilişkin göstergeler, üç aylık ortalamalar bazında ise belirgin bir değişim sergilememiştir. Mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon, B endeksinde bir önceki aya kıyasla yatay seyrederken, C endeksinde artmıştır. Enflasyonun B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada yavaşladığı, hizmet sektöründe yatay seyrettiği, temel mallarda ise bir miktar artış kaydettiği gözlenmiştir. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri de bir önceki aya kıyasla azalmıştır. Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyonun aylık bazda yüzde 1,8’e gerilediği izlenmiştir.
Kasım ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama enflasyon temel mallarda (yüzde 1,19) sınırlı ölçüde yükselirken hizmet sektöründe (yüzde 2,89) bir önceki aya kıyasla yatay seyretmiştir.
Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli ölçüde atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Bu dinamikler, hizmet enflasyonunun mallara göre yüksek seyrine neden olmaktadır. Kasım ayında, yıllık enflasyon kira ile haberleşme hizmetlerinde azalırken diğer gruplarda artmıştır. Kira enflasyonu aylık bazda yüzde 2,49 ile güç kaybetmeye devam etmiş, grup yıllık enflasyonu yüzde 63,59’a gerilemiştir.
Ulaştırma alt grubunda fiyatlar yüzde 1,69 oranında artmış, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 43,24’e yükselmiştir. Bu gelişmede, hava yoluyla yolcu taşımacılığı kalemindeki fiyat artışının etkisi öne çıkmıştır. Haberleşme alt grubu aylık fiyat artışında (yüzde 1,51) telefonla yapılan görüşme ile internet ücretlerindeki yükselişler etkili olmuştur. Lokanta-otellerde ise aylık enflasyon otel ücretlerindeki gerileme ile yüzde 0,89’a yavaşlamıştır. Diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar yüzde 1,06 ile görece ılımlı seyretmiş, paket turlar hac hizmeti fiyatlarına istinaden artmıştır.
Yurt içi üretici fiyatları kasım ayında yüzde 0,84 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,23 puan yükselerek yüzde 27,23 olmuştur. Üretici fiyatları aylık enflasyonu Türk lirasındaki görünümün de etkisiyle önceki aylara kıyasla zayıflamıştır. Bu dönemde enerji fiyatları (yüzde -0,48) gerilerken, sermaye (yüzde 1,54) ve ara malları (yüzde 1,27) fiyat artışları ile öne çıkmıştır.
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 39,5’ten yüzde 38’e indirilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 42,5’ten yüzde 41’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 38’den yüzde 36,5’e indirmiştir.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 sahilkeyfi.com Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.